Sezgisel Yeme’nin teorisini ve pratiğini içeren kapsamlı bir eğitim programıdır. Sezgisel Yeme yaklaşımının açıklanması, 10 prensibin ayrıntıyla ele alınması ve literatür bulguları teorik içeriği oluşturmaktadır. Pratik içerik ise prensiplerin uygulanmasını ve vaka sunumları içermektedir. Program sonunda katılımcılar Sezgisel Yeme yöntemini çalışmalarında kullanabilmek için bir yol haritasına ve uygulama deneyimine sahip olacaklardır.

Dünya çapında her geçen gün yaygınlaşan Sezgisel Yeme yaklaşımının faydalı etkileri hem akademik literatürde hem de popüler kültürde gösterilmiş durumda. Amerika, İngiltere gibi ülkelerde uygulayıcı eğitimi yıllardır olsa da, Türkiye’de bilinirliği yavaş yavaş artan Sezgisel Yeme’nin kapsamlı bir eğitimi henüz yapılmamıştı. Türkiye’de Sezgisel Yeme üzerine ilk çalışan resmi uzmanlardan biri olarak, yüzlerce saat bireysel seans, grup çalışmaları ve toplu eğitim deneyiminden sonra, yurtdışı eğitim standartlarına uzanacak bir eğitim sunmanın vakti geldiğini düşünerek Sezgisel Yeme Danışmanlığı Eğitimi’ni hayata geçirdim. Bu eğitim beslenme, psikoloji ve insan davranışları üzerinde çalışan tüm meslek grupları için uygun olacak şekilde hazırlanmıştır. Hepimizin her gün yediğini ve hepimizin her gün sezdiğini hatırlayacak olursak, Sezgisel Yeme’nin oldukça geniş bir kitlenin öğrenmesi ve uygulaması için uygun bir yöntem olduğu da aniden belli olacaktır.

Eğitim ilan edilen tarihlerde online olarak gerçekleştirilmektedir. Gerekli koşullarda dersleri kaydetme ve sonradan izleme imkanımız olsa dahi, eğitim süresince canlı katılım koşulu bulunmaktadır. Derslerimizi bir arada, kameralarımız açık, interaktif, paylaşarak, anlaşarak, irdeleyerek ve sezerek işliyoruz. Konu anlatımlarının yanı sıra uygulamalar ile birinci elden deneyim kazanmanız ve sezmeniz için birlikte çalışıyor olacağız.

Eğitimi tamamlayanların Sezgisel Yeme konusunda bilgilerine güvenen, çalışmaya başladığı andan itibaren ne yapacakları konusunda hazırlıklı hisseden uzmanlar olmasını amaçlamaktayım. Bu sebeple katılımcı sayısını en fazla 15 kişi ile sınırlandırmaktayım.

Temel kaynaklarımız:
Sezgisel Yeme: Sağlıklı Beslenme Alanında Çığır Açan Yaklaşım – Evelyn Tribole & Elyse Resch

Sezgisel Yeme Uygulama Kitabı – Evelyn Tribole & Elyse Resch

Program içeriği aşağıda belirtilen maddelerden daha kapsamlı ilerlemektedir. Bir araya gelen grubun ve katılımcıların ihtiyaçları ve tercihleri yönünde haftalık görüşmeleri şekillendirme imkanına sahibiz. Bir fikir vermesi açısından mutlaka üzerinde duracağımız konular aşağıda kısaca belirtilmiştir.

Sezgisel Yeme yaklaşımının etkili olduğu çalışma alanları: Diyet döngüleri, yeme atakları, duygusal yeme, motivasyon eksikliği, kilo/beden memnuniyetsizliği, normal yeme davranışına dönmek isteyenler, diyet yapmak istemeyen ve beslenme alışkanlıkları için destek almak isteyenler.

Sezgisel Yeme prensipleri: Anti-diyet yaklaşımı ve yiyecek korkusunu yenmek, açlık-tokluk duyumları ile çalışmak, eleştirel iç sesler ve duygusal ihtiyaçlarla ilgilenmek, yemeyi keyifli ve rahat bir deneyime dönüştürmek, beden ve zihin sağlığını korumak.

Akademik literatürde gösterilmiş sezgisel yemenin faydaları

Sezgisel Yeme Danışmanlığı süreci, erken, orta ve ileri dönemlerde nasıl ilerler, nerelerde direnç görülür, nerelerde motivasyon kaybı yaşanır, süreç boyunca nelere dikkat etmek gerekir.

Nereden başlayacağız: İlk seansta anamnez alırken nelere dikkat etmek gerekir, ittifak kurmak için nelere dikkat etmek gerekir, ilk ödevler neler olabilir, hangi ölçeklerden faydalanmak yardımcı olur.

Her prensibe uygun uygulamaları öğrenme ve pratik etme (Bu uygulamaları eğitim katılıcıları da ödev olarak yapıp getireceklerdir)

Sezgisel Yeme ile çalışırken sık karşılaşılan zorluklar

Sezgisel Yeme Danışmanı tutumları nasıl olmalı: Dinlemeyi bilmek, yargılayıcı olmamak, yaşamsal sorumluluğa yaklaşım, ödevler düzenli olarak yapılmadığında.

• 2,5 saatlik oturumlar halinde yapılır. 16 oturuma yayılmış toplam 40 saatlik bir çalışmadır.

• Katılım zorunluluğu olan bir süreçtir.

• Oturum boyunca herkesin webcam’inin açık olması gerekmektedir. Lütfen canlı ders katılımı gibi düşünün.

• Kayıt formunda kendinizi ve katılım isteğinizi ayrıntılı bir şekilde tanıtmanız için bir bölüm var.

• Ders kitabı olarak kullanacağımız Sezgisel Yeme ve Sezgisel Yeme Uygulama Kitabı’nı edinmeniz zorunludur.

• En az 5 öğrenci ile program açılır.

Sezgisel Yeme Danışmanlığı Eğitimi: 12450₺ (+ %20 KDV)

Program başladıktan sonra ücret iadesi yoktur. Bir başka kişiye devredilemez. Katılım sağlamanız için uygun bir gerekçeniz olduğu takdirde kaydınız ileri tarihli eğitimlere aktarılır.

Toplu kayıtlarda (2 ve daha fazla kişi) indirim imkanı vardır. Ayrıntılı bilgi için lütfen e-posta atın.

Kredi kartına taksit seçenekleri mevcut.

Psikologlar, psikolojik danışmanlar, diyetisyenler, hekimler, psikiyatrlar, spor eğitmenleri, koçlar ve birlikte çalıştığı kişilerin yeme davranışları konusuna Sezgisel Yeme yöntemlerini kullanmak isteyen herkes için uygundur.

Sezgisel Yeme 1995 yılında Evelyn Tribole ve Elyse Resch tarafından yaratılan, bilimsel araştırmaları arkasına alan bir anti-diyet yaklaşımıdır. Kısaca “fabrika ayarlarına geri dönüş” olarak bahsedilir. Günümüzde birçok kişinin yeme davranışı kendisine sıkıntı verecek şekilde değişmiş ve doğal ritminden uzaklaşmıştır. Sezgisel yeme yaklaşımı ise bunu geri sarmayı hedefler. Amacı doğal yaşam alanında kilo ve beden problemi yaşamayan hayvanlarla neredeyse aynı rahatlığa gelmemizdir. Kısaca bedenimiz ile yeniden senkronizasyonu yakalamamıza aracı olan bir yaklaşımdır.

Günümüzde birçok uzman tarafından da sıklıkla Açlık-Tokluk diyetleri ya da dürtüsel yeme ile karıştırılan Sezgisel Yeme, “her canının çektiği şeyi ye” veya “acıkınca ye, doyunca dur” demek değildir. Sezgisel Yeme içeriğinde bulunan 10 prensipten yalnızca ikisi açlık ve tokluk duyumları üzerinde çalışmayı kapsar ve hiçbir noktada da bu çalışmalar kilo kontrolü amacı taşımaz.

Sezgisel Yeme’nin en kritik bileşeni anti-diyet olmasıdır. Bu sebeple kilo vermeyi merkezine alan bir yaklaşım değildir. 2022 yılı itibariyle yalnızca çok az sayıda genç diyetisyenin benimsemeye cesaret edebildiği, Türkiye’de henüz yeterli popülerliği yakalayamamış olan anti-diyet yaklaşımı, birçok profesyonel tarafından kilo vermeyi amaçlayan “yeni popüler diyet” gibi algılanmakta ve kullanılmaktadır.

İngilizce konuşulan gelişmiş ülkelerde üzerine birçok akademik çalışma yapılmış, kitaplar yazılmış ve profesyoneller tarafından benimsenmiş bu yaklaşımın Türkiye’de de yer bulması ve yaygınlaşmasının önemli olduğunu savunmaktayım. Kilo ve beden problemlerinin bu kadar yaygın yaşandığı, kültürümüzde nesiller boyunca devam eden bu huzursuzluk ve utanç zincirini kırmanın mümkün tek yolunun anti-diyet yaklaşımı içerisinde insanın kendine yetebildiğini hatırlatmak, kendisine ve beslenme tutumlarına anlayışlı ve merakla yaklaşmasına yardımcı olmak olduğuna inanmaktayım.

Sezgisel Yeme ile ilgili bir diğer yaygın yanlış görüş de, anti-diyet yaklaşımının “anti-sağlık” zannedilmesidir. Beden sağlığını önemsemeden istediğini yiyip, istediğin kiloda olmakla karıştırılan Sezgisel Yeme yaklaşımı aslında sağlık karşıtı değil, tam tersi sağlığı merkezine almaktadır. On prensipten biri de insan sağlığı üzerinedir. Ne yazık ki “kilo = sağlık” denkleminden öteye gidemeyen yaklaşımların gözden kaçırdığı mental sağlığı da çalışma alanının içine alan Sezgisel Yeme’nin faydaları da akademik çalışmalarda gösterilmiştir. Bu bulguları program boyunca inceleyeğiz. Özetle Sezgisel Yeme tekrar eden diyet döngüleri ile kıyaslandığında daha “sağlıklı” olduğu görülmektedir.

Sezgisel Yeme ile ilk defa 2018 yılında, kitabı aracılığı ile tanıştım. O dönem Sağlam Temeller adında bir online program yürütüyordum. O programın modeli Bilişsel Davranışçı Terapi’nin diyete yaklaşımıydı. Programı hazırlarken BDT yaratıcısı psikiyatrist Aaron Beck’in kızı olan psikolog Judith Beck’in konu üzerine yazdığı kitaptan faydalanmıştım. Grup üyeleri ile çalışmalarımız esnasında BDT modeli eksik gelmeye başladı ve bu eksikliğin Sezgisel Yeme’nin modeli ile tamamlanabileceğini düşünmeye başladım. Bu sebeple Sağlam Temeller çalışmasını durdurdum ve Sezgisel Yeme konusunda kendimi eğitmeye başladım.

2019 yılında Evelyn Tribole’nin süpervizyonluğunda Intuitive Eating Professionals üzerinden eğitimimi tamamladım ve Sezgisel Yeme Danışmanı ifadesini kullanmaya hak kazandım.

Buradan Türkiye’de bu eğitimi tamamlamış kişilerin listesini bulabilirsiniz.

2020 yılında Üsküdar Üniversitesi Uygulamalı Psikoloji Bölümü’nde aldığım eğitim esnasında pozitif psikoloji alanında uzmanlaşmış Tayfun Doğan Hocam’ın danışmanlığında “Kadınlarda sezgisel yeme ile yeme tutumu ve mental iyi oluş arasındaki ilişkinin incelenmesi” başlıklı yüksek lisans tezimi yazdım. Tez çalışmamda, sezgisel yeme davranışları daha fazla olan kişilerin mental olarak da daha iyi bir durumda olduklarını bulduk. Aynı zamanda bozulmuş yeme davranışları daha fazla olan kişilerde de mental iyilik hali daha düşük, sezgisel yeme davranışları daha az görülmüştür. Aynı zamanda yetiştirilme ortamı ile ilgili de bozulmuş yeme davranışlarını arttıran, mental iyilik halini azaltan faktörleri de inceledik, ayrıntıları tezimde bulabilirsiniz.

2020 yılından bu yana, tam gün webinar şeklinde Sezgisel Yeme eğitimleri verdim birçok defa. Sezgisel Yeme üzerine yüzlerce saat danışmanlık verdim. Grup programı şeklinde Sezgisel Yeme çalışması yürüttüm. Artık son olarak Sezgisel Yeme yöntemini öğrenmek ve uygulamak isteyen meslektaşlarımın bu alanda doğru ve kapsamlı bir içerikle kendilerini geliştirebilmeleri için bu programı açmaya karar verdim. Sezgisel Yeme adının popülerleşmesi ile birlikte birçok “yalan yanlış” eğitim açıldığını ve bu eğitimleri tamamlamış kişilerin de Instagram üzerinde Sezgisel Yeme yaklaşımı ile uyumsuz, çok yanlış paylaşımlar yaptıklarını fark etmiş olmam da beni bu programı açmak için motive etti doğrusu.

Bu kısımlar benim Sezgisel Yeme konusundaki eğitim ve deneyimlerimi kapsamaktaydı. Bunların yanı sıra Boğaziçi Psikoloji Bölümü’nde yüksek lisans eğitimi aldım, Psikoepigenetik Laboratuvarı’nda araştırma asistanı olarak görev aldım. Yazmaya başladığım ancak sunmaya imkan bulamadığım yüksek lisans tezim kortizol uyanma tepkisi, 5-HTTLPR genotipi ve depresyon üzerineydi. Bu bölümde devam eden öğrenciliğim boyunca özellikle sinirbilim, epigenetik, genetik ve biomarker’lar üzerine yoğunlaştı eğitimim. Özellikle stres ve depresyon laboratuvarımızın temel araştırma konularıydı. Burada çalıştığım yıllarda European Brain & Behavior Society’nin Verona’da yapılan 2014 kongresinde “The Role of Chronotype and Big-Five Personality Factors on Cortisol Awakening Response” isimli posterimi sundum. Bu kısmı eklemeye değer bulmamın sebebi, biopsikososyal bir çerçeveden 4 yıl boyunca aldığım yüksek lisans eğitiminin beni yeme psikolojisini öğrenme ve öğretme konusunda kuvvetli bir aday haline getirdiğini düşünmem.

Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler Derneği’nden Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimimi tamamladım ve 60 saat süpervizyon aldım. Bu da beni başladığımız noktada bahsettiğim BDT’nin yaklaşımı konusunda eğitimli biri haline getirdi. Dernekte yeme bozukluğu ve obezite(?) tedavisinde uygulanan BDT yaklaşımı eğitimini Aslıhan Dönmez’den aldım. Sezgisel Yeme Danışmanlığı Eğitimi’nde gerektiği takdirde BDT’nin yöntemleri ile Sezgisel Yeme yaklaşımını desteklemenin de üzerinde duracağız.

Son olarak, 2017 yılında ACTP ve ICF onaylı profesyonel koçluk eğitimi aldım. Yukarıda bahsettiğim eğitimler ışığında bana katma değeri oldukça kısıtlı olmasına karşın, birebir danışmanlık verebilme imkanını bana sağlayan bir eğitim olduğu için de bu imkana da müteşekkirim 🙂

Şu anda Rumeli Üniversitesi’nde psikoloji lisansımı tamamlamaktayım, İstanbul Üniversitesi AUZEF’te Felsefe lisansı okumaktayım. Gerek online olarak gerek Ataşehir’deki ofisimde danışan görmekte ve bildiklerimi aktarmaktayım.