Başvuru Formu
Başvuru formuna ulaşmak için butona tıklayınız.Eğer aşağıdaki yazıyı herhangi bir sebeple okuyamayacağınızı düşünüyorsanız, her bölümün başındaki ses kayıtlarından yazıyı dinleyebilirsiniz.
Nöroçeşitlilik, insan beyninin nörolojik yapısının, algı, öğrenme, dikkat, sosyal yetiler ve diğer fonksiyonlarında, patolojik olmayan bir şekilde farklılık göstermesidir. 1998’de ortaya atılan nöroçeşitlilik tanımı (neurodiversity) için kısaca NÇ diyor olacağım. Kullanım kolaylığı açısında nörotipik (NT) ifadesini, toplum tarafından kabul edilmiş özelliklere sahip kişiler kümesini ifade etmek için kullanacağım. Ancak nöroçeşitlilik tanımı itibariyle aslında bütün herkes nöroçeşitli yelpazesinin altına düşmektedir. Yine de açıklayıcılık getirebilmek için “tipik” ve “atipik addedilen” ifadeleri ile kümeleri vurgulamaya çalışacağım.
Atipik addedilen (NÇ denilen) popülasyon için kısaca “Beynin kabloları farklı bağlanmış” desek uygun olur büyük oranda.
Nöroçeşitlilik tanımlaması içerisine görünen teşhisler aşağıdaki gibidir:
- Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)
- Otizm Spektrum Bozukluğu (Eskiden Asperger Sendromu ayrı bir teşhisti, şu anda OSB içerisinde)
- Disleksi, disgrafi, diskalkuli ve dispraksi
Kimi uzmanlara göre bu listelenenler nörolojik ve gelişimsel bir bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Kimi uzmanlar ise bir bozukluk değil, bir çeşitlilik olarak değerlendirmektedir. Ancak vurgulamakta fayda var ki, atipik addedilen popülasyonun bir kısmı toplum yaşantısında beklenen fonksiyonu göstermekte sorun yaşayacağı için medikal modelde bir teşhis alabilecekken, birçok kişi yetişkin yaşantısını sekteye uğratmayacak seviyede hayatına devam edebilmektedir. Bu kişiler genellikle bir psikopatoloji şikayeti (depresyon, anksiyete, OKB vb.) ile doktora başvurduklarında aslında toplumsal normların dahilinde, tipik bir görünüme sahip olmadıklarının farkına varırlar. Bir diğer olasılık da kan bağı olan bir akrabasının (çoğunlukla çocuğunun) DEHB vb. yukarıda bahsi geçen kümeden bir teşhis alması ile bir farkındalık oluşur.
Bu bağlamda NÇ Dayanışma Grubu’nda bozukluk değil çeşitlilik bakış açısı vurgulanmaktadır. Dayanışma grubunun amacı medikal modele alternatif bir tedavi hizmeti olmak değildir. İnsanın kendini tüm çeşitliliği ile birlikte anlayabilmesine aracı olmayı gaye edinmiştir.
DEHB sadece dikkatin dağınık olması ya da yerinde duramama değildir, OSB empati kuramama ya da konuşamama değildir, disleksi de sadece yazılanı okuyamama değildir. Bu sebeple nöroçeşitlilik içerisindeki değişkenler de yaygın olarak bilinenden çok daha komplike, çok daha ayrıntılı durumlardır. Birçok DEHB’li lazer gibi odaklanabildiğini, birçok otistik sadece insanlarla değil, birçok hayvanla da empati kurup duygusal olarak çok etkilendiğini, birçok disleksik de okuyabildiğini ama asıl bir şeyi planlarken zihninin içinde bir cümbüş olduğunu söyleyecektir. NÇ Dayanışma Grubu bu sıklıkla doğru bilinen yanlışları ve de daha geniş resimde eksiklikleri tamamlamak için psikoeğitim vermeyi hedeflemektedir.
Eğer aşağıdaki yazıyı herhangi bir sebeple okuyamayacağınızı düşünüyorsanız, her bölümün başındaki ses kayıtlarından yazıyı dinleyebilirsiniz.
Adından da belli olduğu gibi NÇ Dayanışma Grubu’nun amacı kişiler arası dayanışma ve destek ortamı yaratmaktır. Nöral çeşitliliğin tipik olarak kabul edilmiş yelpazesinin altına düşmeyen bizler kendimizi sıklıkla “uzaylı”, “herkesten farklı ama sorun ne bilmeyen” veya “garip” hissedebiliriz. Bu sağ elini kullanan insanların arasında yaşayan solaklar veya renk gören insanların arasında yaşayan renk körlerinin deneyimlerine benzer bir durum olabilir.
Örneğin solak birine makasla düzgün kesemediği için kızmak, makasların sağak insanların ergonomisine uygun yaratıldığını bilmemekten kaynaklanır. Ya da renk körü birine “Bu domatesler olgunlaşmamış neden bunları aldın” diye kızmak yine onun dünyayı nasıl gördüğünü bilmemekten kaynaklanır.
Bu sebeple NÇ Dayanışma Grubu’nun öncelikleri arasında tipik kabul edilen ve aslında bu kabulden çok daha geniş olan çeşitlilik yelpazesini aydınlatmak vardır. Bu zenginliği bilmek yaşantımızda nörotipiklere otomatik gelen ama yelpazenin keşfedilmemiş köşelerinde kalmış bizler için zorlayıcı olabilen durumları navige etmeyi kolaylaştırır.
Bu konuları listeleyecek olursam:
- Sosyal etkileşim: Sosyal kodlarla problemler, imaları anlamama, yanlış anlaşılmalar, unutkanlık, söz kesme, samimiyet, dürüstlük, yalan söylenmesi, yalan söylemeye karşı tutumlar.
- Kişiler arası ilişkiler: Özgüven eksikliği, hayır diyememe, çekingenlik, alınganık, nasıl göründüğünü umursama, sınırlar, tepkiler, yardım alabilmeye müsaade etme, geçmiş ilişkiler (aile, arkadaş, eğitmen, partner)
- Zihin kuramı (Theory of Mind): Empati, sempati, hayli duyarlı insan olmak (Highly Sensitive Person; HSP)
- Duygular: Öfke, yoğunluğu, başa çıkma, şiddeti, isimlendirme. Stres yönetimi.
- Duyusal hassasiyet: Kıyafetler/dokular, sesler, ışıklar, kokular, tatlar, sıcaklık, soğukluk, basınç, nem, denge, acı, propiosepsiyon, enterosepsiyon.
- Tikler, stimming (self-stimulatory behavior; kendi kendini uyarma davranışı), fidgeting (yerinde kıpırdanma, sabit duramama), takıntılar, hiperaktivite
- Hafıza: Görsel işleyen hafıza, sayılarla ve/veya kelimelerle yaşanan problemler. Yer yön bulma ile ilgili yaşanan problemler.
- Uyku problemleri: Uykuya dalamama, uykuda kalamama, uykudan uyanamama, yataktan çıkamama, canlı rüyalar görme
- Yiyecekler: iştah, yemek hazırlama, yeme alışkanlıkları, diyetler
- Zaman yönetimi: Planlama, işin başına geçme, zaman algısı, mükemmeliyetçilik.
- Para yönetimi
- Hareket ihtiyacı ve alışkanlıkları
- Rutin, alışkanlıklar ve istikrar
- Teşhis: Teşhisi kabul etme, teşhisi reddetme, teşhis gerekli midir, teşhis edilebilen nedir, teşhisi kaybetme kaygısı, maskeyi çıkarma, teşhisle ilgili sahtekarlık kaygısı
- İlaç deneyimleri (Doktor takibinin yerine geçmesi için değildir)
- Maddeler: Nikotin, kafein, alkol vb.
- Takviyeler: D vitamini, Ferritin, B12, Omega-3, Fosfotidilserin, Çinko (Doktor tavsiyesi yerine geçmesi için değildir, doktorunuza danışmadan hiçbir hap yutmayınız 🙂 )
- Psikopatolojiler: Komorbid (aynı anda görülebilen) durumlar, karıştırılan durumlar, teşhis ve tedavi süreçleri (Doktor takibinin yerine geçmesi için değildir, süreçlerle ilgili belirsizliğin azaltılması için bilgilendirme amacı taşır.) Depresyon, bipolar bozukluk, anksiyete bozuklukları, obsesif-kompülsif bozukluk, yeme bozuklukları vb.
- Farkındalık: Anda kalabilme, meditasyon, mindfulness, tefekkür, namaz, yoga
- Doğa ile temas
- Anlam arayışı ve felsefe 🙂
Yanı sıra dayanışma grubu, grup üyelerinin karşılaştıkları ve başkaları ile paylaşmakta zorlandığı, anlatmak istediği zorlukları, yargılanmadan ve anlayışla dinlenecek bir ortamda paylaşabilmeleri için de fırsat vermektedir.
Ne yazık ki tipik olarak karşılanmayan bu nöroçeşitlilik özellikleri, tipik olarak karşılanmadığı için sıklıkla (%80 ihtimalle) en az bir psikopatolojiye sebep olabilmektedir. Bu sebeple psikopatolojiye karşı koruma ve tespit edilmesi durumunda da yönlendirme imkanı sağlamaktadır grup.
Benim için grubun amacı “Aa ben de aynen böyleyim!” diyebilmenin mutluluğunu ve “Tamam farklı olduğumu anlayabiliyorum, ve bu OK” diyebilmenin huzurunu ve “Bir dahaki sefere bunu deneyebilirim, işe yarayabilir” demenin güvenini sağlamak.
Eğer aşağıdaki yazıyı herhangi bir sebeple okuyamayacağınızı düşünüyorsanız, her bölümün başındaki ses kayıtlarından yazıyı dinleyebilirsiniz.
Ben Kardelen. Kendimi oldum olası “garip” bulmuşumdur ve bunun kötü bir gariplik olduğunu da düşünmemişimdir. Sadece normal olmadığımın uzun zamandır farkındaydım. NÇ diye bir şey olduğunu ve bu kavramın benim anlamlandırmakta zorlandığım özellikleri açıklamakta çok yardımcı olduğunu fark ettiğimden beri, bu konunun üzerine daha fazla eğildim. Tipikliğin dışında kaldığı söylenen yanlarımı tanımlamak için kullandığım kelimeler: utangaç, içine dönük, patavatsız, maymun iştahlı ve çocuksu.
2013 yılında bölümden arkadaşım DEHB teşhisi alınca “Kardelen sen de bir git istersen, sende de aynı şeyler var.” dediğinde DEHB’li bir başka arkadaşımın DEHB çalışan annesi ile iletişime geçtim. Kısa zamanda doktor karşısında normal, sıradan hayatımı anlatıyordum. Beni DEHB ile teşhis etti. Ben şaşkınım tabi. “Emin misiniz?” diye sordum “İlk 5 dakikada anladım ama kalan 25 dakikada da emin oldum” dedi. Ancak ben o kadar da emin değildim. Bana yazdığı ritalini aldığımda odamı toplamak bile mümkün oluyordu ve bu beni çok ürküttü. “Ben bu ilaca bağımlı olurum, bunsuz yapabilmeliyim.” dedim. Sonraki 7 yıl, o tek kutu ritalinin içinden birer tane ala ala yılda 2-3 tane ile geçirdim. Bu esnada da ara ara “Acaba ben otistik miyim? Haha, ya olsam şaşırmam valla.” diye düşündüğüm zamanlarım oldu. Hatta bunu başkalarına söylediğimde garipsemeleri, sanki “Kanser olsam keşke” demişim gibi bakmalarını da pek garipsedim.
Sonra pandemi oldu, 7 aydır evlerden çalışır olduk. Ben pek çalışamıyordum tabi, bu da depresif semptomlarımı arttırıyordu. Yine bana 7 yıl önce DEHB diyen doktoruma gittim “Ya acaba gerçekten de DEHB isem? Yani biraz öyleyim ama pek de değilim muhtemelen bahane ediyorum.” diye düşünerek. Yeniden DEHB teşhisi aldım. Bu esnada psikoloğum da bana “Bariz DEHB” diyordu. Yüz yüze görüşebileceğim bir psikiyatrla devam etmem istendi, şu anda güncel olarak devam ettiğim doktoruma gittim “Ya DEHB değil derse? Ya bana ilaç yazmazsa” kaygısıyla şimdi de. Çünkü concerta ile artık yeniden normal biri gibi(?) hissediyordum. O da bana DEHB dedi. “Ya nasıl anladınız, nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?” “Ben eminim ama istersen testler de yapalım eğer senin emin olman için yardımcı olacaksa.” dedi.
O günden sonra ben DEHB ile ilgili çokça okumaya, konferanslara katılmaya başladım. Hem kitaplardan, hem sosyal medyadan, hem de makalelerden bilgi edinmeye çalıştım. Tabii ki konuya takılıp altını üzerine getirdikçe altından süreki otizm çıkmaya başladı. “Yok” diyorum “Olamaz, kendime olur olmadık şeyler bulmaya çalışıyorum. Kendimi ait olmadığım bir grubun içine koymaya çalışıyorum.” Ama bu esnada babam da kardeşim de otizm ölçeklerinde yüksek puanlar alıyorlar, kafam iyice karışıyor. En sonunda NÇ adı altında toplanan özelliklerin doğal olarak birbiri ile yüksek oranda örtüştüğünü ve tanı teşhis kriterlerinin geriden geldiğini anlıyorum. O dakikadan sonra o muyum bu muyum sorum bitiyor “Nöroçeşitliliğin bir ucundayım ben de işte, bu özelliklerim de bununla ilgili.” diyerek tek bir çatı altında anlam verip rahatlıyorum.
Kısaca ben Kardelen, 32 yıldır NÇ bir kişiyim (aslında herkes gibi ama ben biraz daha “garip” bulunan tarafın özelliklerine sahibim), son 1.5 yıldır bunu kabullenmiş, son 8 yıldır da istemem yan cebime koy diyerek ilgilenmiş, etrafı kendini fark etmemiş uzaylılarla bugünlere gelmiş bir psikoloji uzmanıyım. Özel ilgi alanlarım Harry Potter ve psikoloji. Bu sebeple NÇ ile ilgili tüm bilgileri mıknatıs gibi çekip toplamaya çalışan biriyim.
Gerek bilgilerimi gerek NÇ olarak yaşam deneyimimi kullanarak da NÇ Dayanışma Grubu’nu kurup, NÇ’lere yardımcı olmayı amaçladım.
Eğer aşağıdaki yazıyı herhangi bir sebeple okuyamayacağınızı düşünüyorsanız, her bölümün başındaki ses kayıtlarından yazıyı dinleyebilirsiniz.
- Hiçbir şekilde tıbbi bir tedavinin yerine geçmeyi amaçlamaz. Tedavi ediciliğe dair bir iddiası yoktur. Medikal soru ve sorunlarınız için mutlaka doktorunuza başvurun.
- Bir grup terapisi hizmeti değildir.
- Grup, grup üyelerine destek sağlamayı amaçlar, gruba dahil olmayan kişilerle ilgili öneri ya da geri bildirim vermeyi kapsamaz.
- 18 yaşından büyüklere.
- Gruba kendi için katılmak isteyenlere.
- Grup üyelerine saygı ve eşitlikle yaklaşmaya istekli kişilere.
- Eşi, çocuğu, öğrencisi vb. başka birini anlamak için katılmak isteyenlere.
- Bir grup içerisinde uyum içerisinde bulunmasını engelleyecek bir rahatsızlığı olanlara.
- Gruptan faydalanım sağlamasını engelleyecek bir rahatsızlığı olanlara.
Eğer aşağıdaki yazıyı herhangi bir sebeple okuyamayacağınızı düşünüyorsanız, her bölümün başındaki ses kayıtlarından yazıyı dinleyebilirsiniz.
Grup online olarak Zoom üzerinden her hafta Çarşamba günü 19.00-20.30 saatleri arasında 1.5 saat süreyle buluşacaktır. Grup liderli bir grup olacaktır, kısaca ben, Kardelen, sadece grup üyesi olarak değil aynı zamanda grup lideri olarak fonksiyon göstereceğim.
Zoom oturumu hiçbir şekilde kayıt altına alınmayacak ve grup içinden ya da dışından kişilerle paylaşılmayacaktır.
Oturum esnasında katılımcıların webcamlerinin açık olması gerekmektedir, istisnai ve geçerli sebepler harici, webcami kapalı olan katılımcılardan açmaları rica edilecek, açmadıkları takdirde o oturumda bulunmalarına izin verilmeyecektir.
Her grup 8 hafta süreli olacaktır. 8 hafta bitiminde yeni bir grup açılacaktır ve dileyen katılımcılar yeni grupla devam edebilir, dileyen katılımcılar da gruptan çıkmayı seçebilir.
Tüm katılımcılarla 20 dakikalık bir öngörüşme yapılacaktır. Bu öngörüşmeler hem grup ile ilgili beklenti ve soruları anlamak hem de gruba uygunluğu belirlemek adına yapılmaktadır.
Grup terapisi çalışmalarında olduğu gibi, devamlılığın önemi fazladır ve grubun sağlığını korumak amacıyla %80 katılım zorunluluğu vardır. Ve yine aynı sebeple katılım sağlanmayan oturumların da ücreti alınmaktadır.
Birbirini grup dışından tanıyan iki kişi aynı gruba katılamayacaktır. Bu sebeple grup üyelerinin arasında bir tanıdıklık olmadığına dair kontrol sağlanacaktır.
Gruplar minimum 8 maksimum 12 kişiden oluşacaktır.
Haftalık ücret 150₺ (KDV dahil).
8 haftalık toplu ödeme yapmak isteyenler için 1000₺ (KDV dahil)
8 haftada bir yeni alımlar açılacaktır, en yakın tarih kayıt formu üzerinde bulunmaktadır.
Başvuru Formu
Başvuru formuna ulaşmak için butona tıklayınız.Evet olur. DEHB bir çocukluk çağı teşhisi değildir. Çocuklukta DEHB teşhisi alan kişilerin 2/3’ünün yetişkinlikte de DEHB’li oldukları düşünülüyor. Aynı zamanda çocukluk çağında DEHB’li olabileceği fark edilmeyen birçok insan ileri yaşlarda DEHB teşhisi alabilirler. Bunun en sık görüldüğü zamanlar çocuğu DEHB teşhisi alınca ebeveynlerden birinin de DEHB’li olduğunun fark edilmesidir.
Sebep olmaz çünkü hepsini kardeş gibi düşünebiliriz. Örneğin DEHB ve OSB arasında %50 komorbidite oranı vardır. Bu da demektir ki, DEHB’li kişilerin yarısı aynı zamanda OSB teşhisini de sağlamaktadır. Ancak 2013 yılına kadar DEHB ve OSB teşhislerini aynı anda almak tanı kitapçığı kuralları gereği mümkün değildi. Bu sebeple de bu teşhislerin ortak noktaları ve ayrımlarını çalışmak oldukça zordu.
Elbette görülür. Erkeklerde 5 kat daha sık görüldüğü düşünülmekteydi ancak yeni yaklaşımlar kadınlarda OSB erkeklerdeki görünümden farklı olabildiği için birçok otistik kadının teşhis edilemediği yönünde.
Kimse beni DEHB ya da OSB ile teşhis etmedi, gruba katılabilir miyim?
Eğer DEHB’li ya da otistik olduğunuzdan şüpheleniyorsanız, internette okuduğunuz, dinlediğiniz, izlediğiniz NÇ kişilerin deneyimleri ile kendi deneyimleriniz örtüşüyor gibi hissediyorsanız, öngörüşmede de bununla ilgili bir sorunla karşılaşmazsak katılabilirsiniz.
Elbette katılabilirsiniz.
Asperger teşhisi 2013 itibariyle tanı ve teşhis kitabından çıkarılmış ve OSB içerisinde teşhis edilmeye başlanmıştır. Bu sebeple de evet katılabilir.
Aslında tanım itibariyle herkes nöroçeşitliliğin bir yerindedir, bu sebeple NÇ olmayan yoktur diyebiliriz. Ancak çeşitliliğin tipik kabul edilen ve tipik olmayan diye tanımlanan kısımları vardır. NÇ dediğimizde kısaca tipik olarak kabul edilmeyen özellikler kümesinden bahsederiz. Eğer NÇ olduğunuzdan şüpheleniyorsanız, internette okuduğunuz, dinlediğiniz, izlediğiniz NÇ kişilerin deneyimleri ile kendi deneyimleriniz örtüşüyor gibi hissediyorsanız NÇ olma ihtimaliniz yüksektir diyebiliriz. Aynı zamanda internette tanımlamaya yardımcı videolar ve ölçekler de bulunmaktadır. En güvenilir yol bir psikiyatra gitmektir. Ancak buradaki en büyük risk, yetişkin yaşantısına teşhis almadan gelebilmiş ve çok destek almadan yaşamını devam ettirebilen yetişkinleri, bu konuda deneyimli olmayan doktorlar tanıyamamaktadır. Sıklıkla NÇ biri teşhis alana kadar birçok doktordan kötü deneyimlerle ayrılmaktadır. Bu yüzden de yetişkin NÇ konusunda bilgili ve deneyimli psikiyatrlara gitmek en doğru yöntemdir.
Email atmanız halinde size takipçilerimden, danışanlarımdan ve kendi deneyimim ile topladığım psikiyatr listesini iletebilir, bilgilenmek amaçlı doldurup bakabileceğiniz anket linki atabilirim. Mail adresim: merhaba@kardelencergin.com
Hayır. Gruba katılımcılar sadece kendi deneyimlerini anlamlandırmak ve paylaşmak için katılabilirler.
Hayır. NÇ kişilerin yaşadıkları zorluklar modern yaşantıda NT kişilere uygun yaratılmış düzenle uyum sağlayamamaktan kaynaklanmaktadır. Dünyada NÇ’ler çoğunlukta, NT’ler azınlıkta olsaydı o zaman da NT’ler uyum sağlayamamaktan kaynaklı zorluklar yaşayacaklardı. Bu sebeple yaşanan zorlukları “bozukluktan kaynaklı, hatalı olan olmak” diye değerlendirmek yerine “farklılıktan kaynaklı” bakış açısı ile ilerlendiğinde hem eşitlik hem de anlayış sağlayan bir bakış açısı olmakta.
Eskiden “otistik” kelimesi hakaret niyetine kullanılabiliyor diye ve de bireyi bozuklukla tanımlamamak, öncelikle birey olduğunu vurgulamak için “otizmli birey” denmeye başlandı. Ancak son yıllarda, otistik kişilerin bir kısmı “Ben otizmi olan biri değilim, otizm benden ayrı bir şey, bana olan bir şey değil. Otizm zaten benim olma biçimim, bu yüzden benden ayrı bir şeymiş gibi kullanmayı tercih etmiyorum.” yaklaşımını ortaya attı. Otistik kişilerin hepsi bu yaklaşıma sahip değildir, bu sebeple en iyisi karşınızdaki kişiye sormaktır. Ben de bu yaklaşıma katılıyorum ve bu sebeple otistik denmesini tercih ediyorum.
Liderli grup, grup üyelerinden birinin, diğer grup üyelerine kıyasla hiyerarşide bir basamak yüksekte olması demektir. Lidersiz gruplar da olabilir, bu koşulda tüm grup üyelerinin yetkisi ve söz hakkı birbirine eşit olur. Bu grubun liderli bir grup olmasının sebebi, benim tarafımdan psikoeğitim, geribildirim ya da öneri verilmesini kapsadığı içindir.